Tebliğlerden Derleme 2

Tebliğlerden Derleme 2

Derleyen: Nusret Sefa Yılmaz

Varlık: ANDRE LUİZ

Acılar karşısında sabrınız mı eksik?
Etrafınıza bakınız ve sizden daha fazla acı çekmelerine rağmen sizdeki tesellilere sahip 
olmadıklarını görünüz. 
Ailede anlaşmazlık mı var?
Ailedeki çocuklara ilgi gösteriniz ve yaşlılara hürmet ediniz. Onlara kendi kararlarını 
alabilmeleri için imkan hazırlayınız. 
Herhangi bir hata mı yaptınız?
Hareketlerinizi gözden geçiriniz ve hatalarınızı düzeltme anlamında eksikliklerinizi kabul 
etmek için kendinizi çok fazla zorlamayınız.
Başkaları hata mı yaptı?
Hata yapmadan öğrenmenin zor olduğunu bilerek, başkalarından hoşgörü beklediğimiz gibi biz de başkalarının hatalarını bağışlamalıyız.
Denemeler?
Bir hastaneye ziyaret, size başkalarıyla ilişki kurmak için bir avantaj sağlayacaktır.
Sorunlar?
Kimse kimsenin tekamül edip etmemekte olduğunu bilemez.
Üzüntü?
Üzüntünüzü kaldıracak şeyler herhangi bir asil neden veya herhangi bir insanın yardımına bağlıdır.
Eleştiri?
Bir dakikalık kendini analiz, bize kendi dirençlerimize karşı çok emin olmadığımızı gösterir.
İlişkilerde hüsran ve hayal kırıklığı?
Tanrı’ya sığının.

 

Ölüm Yolcusuna

Varlık: Kemal Yolcusu
Tarih: 26/4/1953

Yolcu, dur! Nereye koşuyorsun böyle? Söyle?
Telaş içinde hangi diyarlara gidiyorsun?
Nereye sahip olmak için acele ediyorsun?
Gideceğin yer hakkında bilgin var mı?
Bu meçhul yolculukta sana en lazım olanı tedarik edebildin mi?
Halbuki fani bir ömür içinde avare dolaştığın yollarda bile “lazım olur” endişesiyle, beraberinde bir sürü manasız ve hüviyetsiz şey taşımıştın. 
Bu hakiki yolculukta ise niye bomboşsun?
Hayattan dönüşünde tabiat kanunlarının seni çırılçıplak bırakacağını hiç düşündün mü?
O halde kendini koruyacak neye sahipsin şimdi?
Karlı dünyalarda çocuklar oynarlar, karlar içinde kardan adamlar yaparlar. Bu ancak kar mevsiminde kabil olur. Karlar eriyince adam da ortadan kaybolur. Tabiat kar mevsimi gibidir. Ayrılırken, verdiğini en küçük zerresine kadar geri alır. Sen de giderken, malik olduklarını onun kesafetine terke mecbursun. 
Hiçbir şeyi öbür tarafa geçirmeye muktedir olamayacaksın. Hatta onun içinde tanıdığın kendi hüviyetini bile!
Bak, artık düşünebiliyorsun. “Tabiat geri alacak olduktan sonra, malik olduklarımı bu kadar büyük bir cömertlikle bana niçin veriyor?” diyorsun, değil mi?
Düşün ki, sen de ona verdin. Onu şekillendirdin, manalandırdın, tezyin (1) ettin. Sen de giderken ona kendinden, hakiki varlığından ne bırakabiliyorsun ki?!…
O halde ikiniz de haklısınız. 
O cömerttir. Ama yalnız kendi ikliminde, kendi mevsiminde. Tıpkı kar gibi. Çerçevesini aşanlara, onu terk edenlere hiçbir şey hibe etmez. Cömertliği ancak muhtevası içindir.
Senin de elbet bir gayen ve bu gayenin icap ettirdiği vazifen vardır.
O vazife, tabiatın maddesini kullanırken onun sana hazırladığı imkanlardan istifade ederek müstakbel hayatlarının karanlık yollarını aydınlatacak ışıklar istihsal (2) etmektir.
Madde kainatı onun ışıklarını yakamayanlara sonsuz bir zulmet (3) girdabı olur. Bu ışıklar ancak ve ancak iç alemin kıvılcımlarıyla yanar.
İç aleminde bir zerre kıvılcım biriktirmemiş olanlar bu nurdan elbette ki nasipsiz kalırlar. 
Vakit erkendir yolcular!
İçinizi kıvılcımlandırınız. Ruhunuzun bütün ampullerini yakınız. Kendi derinliğinizde nurdan bir alem yaratınız. O alem ebedi yolculuğunuzda size ışıktan bir rehber olsun. Ve öteki ışıkların (madde kainatı ışıkları) manasını da bir ışık lisanının bütün vuzuh (4) ve belagatı (5) ile size izah edebilsin.
İçinizin aydınlanması lazımdır. İçinizin aydınlanması, melekelerinizin inkişafı ile mümkündür.
Ruhunuz katmerli bir güle benzer. Onu saran yapraklar vardır. O yapraklar melekelerinizdir. Onları renklendirmeye, aydınlatmaya ve bir ahenk içinde inkişaf ettirmeye çalışınız ki, o renkler size büyük yolculuğunuzda çeşitli hakikatleri göstersin. 
O armoni size madde kainatının intizamını hissettirsin. 
O aydınlık ise mevcudatın ihtişamını ve o ihtişamı ile yaldızlanan varlığınızın manasını size aksettirsin. 
Ve siz ancak o zaman bu tekamül okyanusunun koynundaki esrarı çözerek, iyinin, güzelin, rengin ve ahengin derinliğine ulaşmış olursunuz. Hayatı ve ölümü elinizde, varlıkları da emrinizde tutabilirsiniz. 
Ve nihayet siz, her şeyin hakiki manasına ulaşabilmek emeliyle çözmeniz için tertiplenen kainat muadelesini (6) hal yolunda mesafeler katetmiş bulunursunuz. 
İşte bu bilgi sellerinin içindeki akış, sizi, tekamül yolunun yüksek kademelerinin kendine has ilahi huzuru içinde saadetlerle örter.
…………..
(1) Tezyin: Donama, bezeme, süsleme.
(2) İstihsal: Üretmek, elde etmek.
(3) Zulmet: Karanlık.
(4) Vuzuh: Açıklık.
(5) Belagat: Bir şeyde gizli olan derin anlam.
(6) Muadele: Denklem, anlaşılmaz iş.

 

Yardımlaşma ve Dayanışma

Varlık: Andre Luiz

Kardeşinin yaşamı üstüne hüküm kırbaçını şaklatmaktan vazgeç.
Kendi içsel barışını korumak için nankörlüğün acı tadını unut.
Kardeşine yardım bahanesiyle onun yaşaması gereken deneyimleri sen yaşama.
Dolaylı olarak ve haberin olmadan gelişimini engelleyip, seni küçük düşürebilecek yaşam koşullarını ve araçlarını değiştir.
Bazı insanları, ıstırabın zorunlu sürgünleri olarak kabul edip, onları önemsemezlik yapma.
Boş mideden anlayışı ve dengeyi bekleme.
Birinin sana dostluk belirtileri olarak gösterdiği küçük sevgi işaretlerini iyi niyetle kabul et.
Senin gibi epröv içinde olan arkadaşına dikkat ederken, onunla senin aranda ortaya çıkabilecek sorunları da çöz.
Arkadaşlarınla olan etkileşimde, her zaman aynı güven ve neşe ortamını koru.
Şiddet ve sempatinin bağdaşmayacağını akılda tutarak, insanlara şefkat ve açıkyüreklilik göstermeyi elden bırakma.
Verdiğin sözlerde dakik ol. Asla sabırsızlık ve kızgınlık gösterme.
En kolay işlerde bile aracı kullanma ve söz verdiğin şeyi yerine getir.
Nerede olursa olsun tüm yaratılanlara aynı nezaketi göster.
Yardımın; yaşam yolunda alan ve veren için destek, teselli, iyilik, alçakgönüllülük, açıkyüreklilik, dayanışma, güvenirlilik ve mutluluk içerdiğini de unutma.

Medyom: F.C.Xavier • İspanyolcadan Çeviren: İsmet Yalçın

 

Sabır

Varlık: Emmanuel

Nerede olursan ol, sana bildirilen ismi, seni yönlendiren düşünceyi, seni ağırlayan elbiseyi ve kimliğini belirleyen işaretleri temsil et.
Nereye gidersen git, kendi iyiliğin için, sana soğukkanlılık sağlayan sabır enerjisini de yanına almayı unutma.
Eğer biri sana, dedikodu yaparcasına yakında olacak felaketlerden söz ederse, onu sabırla dinle. Göreceksin ki; yaşam tüm felaketlere rağmen, sağanaklardan sonra ışıl ışıl parıldayan güneş gibi hiç değişmeden etkinliğini sürdürecektir.
Eğer bir epröv, her şeyi yerle bir eden güçlü bir rüzgar gibi karşına çıkarsa, sabırla acı çek. Göreceksin ki bu eprövden yenilenmiş bir güçle çıkacaksın.
Kalbinin en gizli duygularına ulaşan bir darbe karşısında seni yeniden toparlatacak acılara sabırla tahammül et. Deneyim kazanarak kalbinin yaralarını kahramanca iyileştireceksin.
Sana sevgi borçlu olan sevdiğin insanlardan beklenmedik bir hakaret duyduğunda acı çekiyorsan, yine de sabırla onların arasında ol; yarın daha sevecen ve dost olacaklar, göreceksin.
Bir yığın birikmiş işin fedakarlığını senin ellerine bırakıp giden sevgili arkadaşlarının dönekliğine katlanıyorsun. Tüm bu işlere rağmen, dünyanın da sana vermiş olduğu yükümlülüğü sabırla takip et; daha sonra, ideallerin ve hizmetlerin, arkadaşların için ekmek ve su gibi gerekli olacaklardır.
Kızgınlık ön yıkımdır.
Sızlanıp yakınma!
Israrla istemek her şeyi karmaşık hale getirmektir.
Eleştirmek imha etmektir.
Seni yaralayan tüm kötülükler için, yeniden ayakta durabilmeni sağlayacak olan sabır diyetini kullan.
Birisini şu ve bu hatası yüzünden sorgulayıp yargıladığımız her seferinde, kendi zayıflıklarımız ve hatalarımızın da listesini yapalım. İşte o zaman göreceğiz ki, bizler de Tanrı’nın bitmek tükenmez sabrı ile karşı karşıyayız.

 

Tehlike Sinyali

Varlık: Andre Luiz

Gücenme ve alınganlıkları, yok etmeniz gereken tehlike işaretleri olarak
görmeye alışınız.
Eğer yakın çevrenizde bir problemden şikayet edildiğini duyarsanız, uyum
içinde işbirliği yapabileceğiniz kişileri bularak ihtiyacı olanlara sessizce
yardım ediniz.
Bir zorlukla karşılaşan veya bir saldırıya maruz kalan bir varlık
karşısında, bu varlığın da diğerleriyle aynı değerde olduğunu düşünerek
gücenme ve alınganlıkları unutunuz.
Önyargılı bir düşünce veya davranışla karşılaştığınızda başka insanların da
düşünce özgürlüğüne sahip olduğunu unutmayınız.
Başarısızlıklar bizi güvensizlikten çıkmaya zorlayarak daha iyi ve yeni
vazifeleri davet eder.
Anlayamadığımız olaylar kendimizi geliştirme talimi olup, egoist olmayan bir
biçimde, sevilmek yerine sevmeyi alışkanlık haline getirmemizi sağlarlar.
Bize deneyim kazandırmaya çalışan hayatın darbelerini affedin ve kendinizin
İlahi Tesir içinde bulunduğunuzu ve Tanrı’nın da hayattaki bu tesir akışı
içinde bulunduğunu unutmayın.
İnsanların yararına olan bir iş, hiçbir zaman ruhsallığa karşı tehlike
oluşturan bir işe dönüşmeyecektir.
Alınganlıklar her zaman hastalık ve düzensizlikleri getirir. Zaman içinde
karşımıza çıkan problemler olduğu zaman dua edelim. Ve bu dua o zaman,
içimizdeki gölgeyi ışığa dönüştürecektir.

 

Kalbin Rehberliği

Beyaz Kartal

Kalp merkezi güneş gibidir, o gerçekten güneş sisteminizin güneşidir. Geleceğin insanları kalpleri ile düşünmeyi öğrenecektir. Şimdiki zamanda insanlar, kalp ışığını söndürecek kadar gelişmiş bir duruma gelmiş, başlarındaki akıl ile düşünüyorlar. Ama Yeni Çağ’da erkekler ve kadınlar mekanı kalpte olan Tanrı’nın aklı ile düşünecekler. İnsan ilişkilerinde ne denli çok kalbin dürtülerine tepki gösterirseniz, o denli ruhsal gelişme yolunda yürürsünüz. Geleceğin zihni kalpte çalışacaktır. Daha şimdiden sezgiye tepki gösterebilen, baştaki aklı komutla sakinleştirip hükmedebilen erkek ve kadınlarda bu başlamaktadır. Göreceksiniz ki, herhangi bir kargaşa durumunda, dingin olup kalbin konuşmasına izin verirseniz, ihtiyacınız olan bilgiyi alırsınız. Ancak o bir duygu, bir sezgi şeklinde gelecektir. Kalp merkeziniz açılıp gelişmeye başladıkça, kalbinizdeki aklın gerçek rehberliğini tanımaya başlayıp ona göstereceksiniz.

 

İyi Düşünmek Huzur Verir

Varlık:Kadri

İnsanlar ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar, ilimleri ne kadar yüksek olursa olsun nihayet görmek kudretlerinin erişebileceği bir yer vardır ki oradan uzağa gidemezler. Bu hakikati anlamak için bile uzun bir mesai sarfına muhtaçtır. Yalnız bir hakikat vardır: bunu anlamak için sarf edilen her cehit muhakkak bir sonuç verecektir. İyi niyet ve amaçla yapılmış ve doğru yolu bulmak için gösterilmiş cehitler hiçbir zaman neticesiz kalmayacaktır. O hudut tecavüz edilememekle beraber, bu kudretsizliği idrak edebilmek bile büyük bir kıymet olarak o insanın fayda hanesinde kalacaktır.
İnsanlar yalnız ilim ve irfanla değil, hareketlerinin tarzı ile kendi kıymetlerini gösterirler. Bu kıymeti kazanmak da bilgisini hareketlerine uydurmakla mümkün olur. Siz bilgiyi bir kitap gibi içinizde saklamakla değil, fırsat buldukça tatbik etmekle yükselirsiniz. Kalbinizde bu arzuyu taşıdıkça fırsatlara nail olmak imkânları da çoğalır. İyi düşünmek bile insanların kalplerine bir huzur verir. (23.08.1947)

 

Hizmet Etmenin Önemi

Kemal Yolcusu

Sözle yazıyla yapılmamış öğüt mü kalmış? Fakat insaniyet eski zamanlardaki gibi insaniyetten uzakta şefaatten yine ari olmamıştır. Nasihate katlanacak varlık esasen kötü yoldan ayrılmış sayılır. Sen orada gidenlere rehber olacak, tuttuğun yoldaki güzelliklerden örnekler sunacaksın. Daldığın ruh huzurundan ona parçalar ver, onun harekete gelen cevherine saldır, bu kudretle o kendini bir emele bağlayacak, onun çaresini bulacak, o da senin yolunda olsun. Istırap çeken herkes arasında bir sevgi bağı mevcuttur. İfası için (yerine getirmek için) doğmuş olduğunuz vazife ve gayeyi yerine getirmekte devam ettiğiniz için sevinç duyuyorum. Size daha önce söylediğim gibi, ruhi sahneden çekilme, istirahata varma düşüncelerini bir tarafa bırakabilirsiniz. Başkalarına hizmet etmenin verdiği saadeti tatma imkanı elinizdedir. Üzüntüyü kovmanın, doğru yolu göstermenin, düşeni kaldırmanın ve zayıfa kuvvet kazandırmanın ne denli bir saadet kaynağı olduğunu ancak başkalarına hizmet edenler bilirler. Bu büyük bir iştir ve yeryüzündeki hiçbir din adamı sizin yaptığınız işi başaramaz. Devam edeceksiniz ve etrafınızdaki sevgi halesi sizi asla başarısızlığa uğratmayacaktır. Kalp gözü açık olan siz, bu sevginin haşmet ve ihtişamını görmüş bulunmaktasınız. Hatta görmüş olduğunuz şeyler hakikatte mevcut olanın çok küçük bir parçasından ibarettir. O göz kamaştırıcı ışıklarını sonsuz kanallardan akıtan, başkalarına hizmet arzusunda olan herkese erişmek ve onları desteklemek için çırpınan ve kaynağı yüce nur olan namütenahi (sonsuz) sevgidir. Hizmet etmeyi istediğiniz, bunun için her türlü gayreti gösterdiğiniz takdirde, ruh yolunda yapmış olduğunuz hizmetlerde başarısızlığa uğramış olamazsınız. Eğer siz tek bir varlığa bile yardım etmiş bulunursanız başarısızlığa asla uğramış olmazsınız ve siz aynı zamanda birçoklarına hizmet etmişsiniz demektir. Madde dünyasında korkulacak hiçbir şey yoktur. En büyük fırtına bile ebedi ruhun üzerine muvakkaten (geçici) bir an için düşen bir gölgeden başka bir şey değildir. Hiçbir yardımın ulaşamayacağı zannedilen en çok karanlık saatlerinizde size yardım edilmiştir. Gülebilir, şakalaşabilirsiniz ama bilelim ki gaye ve maksatlarımızda bizi biraraya getiren, bizleri birbirimize sımsıkı kenetleyen yüce ulvi bir maksat mevcuttur. Yol çetindir (hayat yolu). Cehit ve gayretler bazen biraz yıldırıcı olur ve karşılaşılacak şartlar hiçbir hevesle istenecek şeyler değildir. Fakat aslında ehemmiyetli olan yegane şey hizmettir. Hizmete, başarıya devam edin. Mühim olan yegane şey budur. Dünya her zamankinden fazla bilgi istiyor. Siz harbi kaybetmiyorsunuz, onu kazanma yolundasınız. Yavaş yavaş, ıstıraplı ve çetin bir yoldan aydınlığınızı yaymaya devam edin.

 

 

 

Ruhun Bilgisine Güvenin

Silver Birch

Maddi bir dünyada yaşayışınız, bedeninizle ilgili problemlerle ve size tabi olan kimselerin bakımı ile ilgili konularla çok yüklü oluşunuz, düşünce ve enerjilerinizin büyük kısmının harcanmasına sebep oluyor.
Dikkatinizi maddesel problemler üzerinde lüzumundan fazla yoğunlaştırıyor ve onların hepsini çözümleyebilecek kapasitedeki ruh kudretine pek güvenmiyorsunuz.
Sahip olduğunuz (spiritüel) bilgilerle üzüntü çekmeniz yahut korkunun varlığınızı istila etmesine izin vermeniz yanlış olur. Sahip olduğunuz bilgi; korkuyu, endişeyi, üzüntüyü zihinsel, fiziksel ve ruhsal çevrenize hiçbir şekilde sokmamanızı gerektirir. Korku, üzüntü ve endişe size yardım iletebilecek kanalları tıkar. Kendinizi üzüntü titreşimleriyle sarılmaya bıraktığınız zaman, zihinsel ve ruhsal atmosferi bozmakta ve yardımın size ulaşmasını daha da güçleştirmektesiniz.
Bütün güzelliği, asaleti, nuru ve görkemi içinde Ruh kudreti için hiçbir sınır yoktur, yaratmış olduğunuz şartlarla kendi kendinize empoze ettiğiniz sınırlardan başka. İmanla, almış olduğunuz bilgi üzerine kurulmuş imanla, tekamülünüzün bu safhasında sonsuz bilgiye sahip olamayacağınıza göre, sahip bulunmanız gereken kadarıyla bize serbest kanallar verin.
İmanınızı bilginizin temeline oturtun. Her biriniz, Ruh kudreti tarafından birçok ıstıraplar, buhranlar ve zorluklar içersinden geçirilerek şimdi bulunduğunuz noktaya kadar yönlendirildiniz. Arkaya dönüp bakabilir ve gelişmenin parmağı size yolu nasıl işaret etmiş, görebilirsiniz. Geçmişte olanlara dayanarak, Ruh kudretinin size vefada kusur etmeyeceğine iman ediniz.
Biz hepimiz, spiritüel hakikatin yüksek vahyine sahip olmakla kutsanmışız. Kazanmış olduğumuz bilgiler dolayısıyla bize verilen sorumluluklara layık olduğumuzu gösterelim o halde.
Geçmiş gerilerde kalmıştır. İşlemiş olduğunuz hatalar her ne ise unutmanız gerekir. Dünyaya hata işlemek ve onlardan ders almak için geldiniz. Mükemmel olsaydınız, dünyada enkarne olmazdınız. Geçmişi unutun, önemli olan şimdidir. Gelecek için de kendinizi lüzumundan fazla meşgul etmeyin. Siz üstünüze düşeni yapın, biz bize düşeni yapacağız.
Şartlar ne olursa olsun, sizden beklenen elinizden gelenin en iyisini yapmanızdır. Siz bunu yaptığınızda ve daha fazlasını yapamayacağınıza samimi olarak inandığınızda, o zaman ruh aleminden yardım istemek hakkını kazanmış olursunuz. O zaman, o zaten yola çıkmıştır bile.

Kaynak: Hayatın Bilmecesine Ötealemden Gelen Cevap, Ruh ve Madde Yayınları, 1994