Tebliğlerden Derleme 1

Tebliğlerden Derleme 1

Derleyen: Nusret Sefa Yılmaz

 

Kalbin Rehberliği

Beyaz Kartal

Kalp merkezi güneş gibidir, o gerçekten güneş sisteminizin güneşidir. Geleceğin insanları kalpleri ile düşünmeyi öğrenecektir. Şimdiki zamanda insanlar, kalp ışığını söndürecek kadar gelişmiş bir duruma gelmiş, başlarındaki akıl ile düşünüyorlar. Ama Yeni Çağ’da erkekler ve kadınlar mekanı kalpte olan Tanrı’nın aklı ile düşünecekler. İnsan ilişkilerinde ne denli çok kalbin dürtülerine tepki gösterirseniz, o denli ruhsal gelişme yolunda yürürsünüz. Geleceğin zihni kalpte çalışacaktır. Daha şimdiden sezgiye tepki gösterebilen, baştaki aklı komutla sakinleştirip hükmedebilen erkek ve kadınlarda bu başlamaktadır. Göreceksiniz ki, herhangi bir kargaşa durumunda, dingin olup kalbin konuşmasına izin verirseniz, ihtiyacınız olan bilgiyi alırsınız. Ancak o bir duygu, bir sezgi şeklinde gelecektir. Kalp merkeziniz açılıp gelişmeye başladıkça, kalbinizdeki aklın gerçek rehberliğini tanımaya başlayıp ona göstereceksiniz.

 

Ruh Maddenin Efendisidir

Kemal Yolcusu Tebliğleri’nden

“Ruh, irade ve iktidarı sayesinde intibak ettiği alemlerin 
kanun ve icaplarına uyarak bilgi ve tatbikat için her istediği zaman 
plan tanzim ederek bedenlenebilen şuurlu bir varlıktır.”

Ruhun insan zaviyesinden yeryüzünü tetkikine ait bir misal verilirse ruh-madde münasebeti daha iyi izah edilmiş olur. Evvela, yeryüzünde enkarne olacak bir varlık neyi inceleyeceğini tespit eder, mesela zalim bir insanın yine o insan zaviyesinden haletiruhiyesini tetkik edecektir. Bunun için evvela kadın veya erkek olarak bir bedene kadar vermesi lazımdır. Bu kararı verdikten sonra seçeceği insan bedenini ise yine bir insandan dünyaya gelmesi icap eder. Bu, yeryüzünün zaruri kanunlarındandır. O halde burada tetkikat yapacak varlık kendisinin insan olarak dünyaya gelmesi için bir ortam arar. Bu ortamı kendi zalim planlarının tatbikine elverişli bir sahadan seçer, daha sonra onu dünyaya nakledecek olan ana-baba ruhunun da bu işe razı olması lazımdır. Bu varlık ruh alemindeyken her iki ruhun da fikrini almış ve onları ikna etmiş bulunacaktır.
Fakat bu ana ve baba olmayı kabul eden varlıklar, çocuğun dünyaya geleceği zaman birbirlerine uzak bulunabilirler, yine insan olarak da birbirlerini tanımayabilirler. Bu takdirde dünyaya inecek varlık kendi mukadderat planını, icap ediyorsa bu iki varlığın (ana-baba) birbirlerine yaklaşmalarını kolaylaştıracak mahiyette tanzime mecburdur.
Keza bu ana-baba ruhun tekamül planlarına engel olmadan onların planlarına girmesi, onları yollarından aksatmaması, bilakis tekamüllerini kolaylaştıracak mahiyette onlara yaklaşması lazımdır. Hazırlanan planlarda karşılıklı menfaatler görüşülecektir. Plan hazırlandığı zaman bunlar eksik olursa veya bir tarafın menfaati ötekine galip bulunursa enkarne olmalarına müsaade edilmez. Hulasa bir varlık kendi planını tahakkuk ettirebilmek için bunun üzerindeki engellerin bütününü başkalarının yoluna koymamak şartıyla kaldırmaya mecburdur. Artık bu kimsenin dünaya gelmesinde hiçbir mahzur kalmadığını düşünelim. Belli zamanda yola çıkacaktır, fakat iş bununla da bitmiş olmuyor. Dünyada kimlerle karşılaşacak, -insan düşüncesine göre- kimlerle iyi veya kötü münasebet tesis edecek ve hangi topluluğa girecek ise o muhitteki varlıkların bedenden ayrılmaları esnasında onlarla istişare etmesi, münasebette bulunması ve rızalarını alması ve bu kararın yüksek varlıklar tarafından tasvip edilmesi şarttır. Çünkü her varlık kendisiyle -her ne şekilde olursa olsun- bu münasebeti kabul etmiş olmayabilir. Arzu alınmadan, fikir sorulmadan, böyle gelişigüzel bir mukadderat planı tanzim edilmez. Çünkü tatbikinde bir adaletsizliğe yer vermemek için yüksek ve alakalı varlıklar müdahale ederek planın geri alınması, tadilini veya büsbütün değiştirilmesini emrederler. Başka deyişle dünya seyahatine çıkacak varlığın pasaportunu iyi tanzim etmiş olması ve her alakalı memura göstermesi lazımdır…”
“…Ruh, mukadderat planını hazırladıktan sonra, onu seçeceği bedene tatbik etmesi lazımdır. Beden ana rahmine intikal ederken plan da tatbik sahasına çıkmış bulunur…”

 

RUHUN MADDE İLE UYUMU ve İNSANIN OLUŞUMU

Bu uyumun mahiyeti hakkında bir fikir verebilmek için yine maddi bir misal seçmek zarureti hasıl olacak.
Mesela: Bir elektrik düşününüz. Bir kısım ışık, projektör vasıtasıyla bir ekran üzerine aksettiriliyor. Eğer ekran cilalı değilse bunun tesiri altında kalacak ve yutma yeteneğine göre bu ışığın bir kısmını bünyesine alacaktır. aldığı ışık, ışık kanunlarına göre kendine has bazı tezahürlerde bulunarak nev’inin hususiyetlerini ekran içinde tebarüz ettirmeye çalışacaktır. Fakat bu aksettiriş de madde açısından mümkün olabildiğine göre ışık tamamıyla serbest bulunamayacak, ancak imkan nispetinde ekrana aksettiği için soyut bir safiyet ve kabiliyetini gösteremeyecektir. Melekelerinin bir kısmını ana rahminde insan olmaya namzet bulunan et yığınının üzerine çevirecek, yığın canlanmaya başlayacak ve içine aldığı ruh melekelerinin derecesine göre de şahsiyet arz edecektir. Bu şahsiyet soyut ruhun hakiki şahsiyeti ile kabili mukayese değildir. Bu kısmi ruh melekelerinin madde ile uyum yapmasından doğan bir şahsiyettir ki görüşü çok bulanık ve maddenin tesiri altındadır. Madde ile sıkı temasta bulunan ruh, artık kainatı madde boyutundan müşahade edebilir.
Madde ona ne kadar imkan vermişse o da kainat hadiselerini onun tesiri altında ve onun müsaadesi nispetinde müşahede edecektir.
Maddeyi çok iyi kullanabilme, maddenin bütün hususiyetlerini öğrenerek maddeyi kendine esir etme iktidarı ise ancak tekamül ile, yani tecrübe ile kabildir.

 

İyi Düşünmek Huzur Verir

Varlık:Kadri

İnsanlar ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar, ilimleri ne kadar yüksek olursa olsun nihayet görmek kudretlerinin erişebileceği bir yer vardır ki oradan uzağa gidemezler. Bu hakikati anlamak için bile uzun bir mesai sarfına muhtaçtır. Yalnız bir hakikat vardır: bunu anlamak için sarf edilen her cehit muhakkak bir sonuç verecektir. İyi niyet ve amaçla yapılmış ve doğru yolu bulmak için gösterilmiş cehitler hiçbir zaman neticesiz kalmayacaktır. O hudut tecavüz edilememekle beraber, bu kudretsizliği idrak edebilmek bile büyük bir kıymet olarak o insanın fayda hanesinde kalacaktır.
İnsanlar yalnız ilim ve irfanla değil, hareketlerinin tarzı ile kendi kıymetlerini gösterirler. Bu kıymeti kazanmak da bilgisini hareketlerine uydurmakla mümkün olur. Siz bilgiyi bir kitap gibi içinizde saklamakla değil, fırsat buldukça tatbik etmekle yükselirsiniz. Kalbinizde bu arzuyu taşıdıkça fırsatlara nail olmak imkânları da çoğalır. İyi düşünmek bile insanların kalplerine bir huzur verir. (23.08.1947)

 

Cevap

Varlık: Andre LUIZ

İşiniz, aynanızdır.
Hizmet etmek bizim en iyi fırsatımızdır.
Biri yararına hareket etmeye başladınız mı, biliniz ki başkalarını da yardım etmeye özendiriyorsunuz.
İyilik yolunda hiç yorulmayınız.
Her zaman özür dileyiniz, çünkü hepimizin bir gün özür dilemeye ihtiyacı olabilir.
Bizi hizmetten alıkoyan eksikliklere sevinmeyin, çünkü hizmet bizim eksikliklerimizi kapatan Tanrı’nın bir lütfudur.
Zorluk sabrın denemesidir.
Biri tarafından küçümsenmek, alçakgönüllülüğü öğrendiğimiz bir hayat dersidir.
İstediklerinize her zaman sahip olamazsınız, fakat başkalarına yardım ederseniz, o esnada ihtiyaç duyduklarınızla karşılaşırsınız.
Büyük çaba ve cehit göstererek bir problemi çözerken başka bir problem çıkarsa, öfkelenmeyin. Tanrı’dan yeni güç isteyin, çünkü Tanrı yeniden başlamak için size güç verecektir.

 

Yaşamak

Varlık: Andre Luiz

Nerede olursak olalım, hepimiz kendi istediğimiz yaşamı meydana 
getiriyoruz. 

Hayatımızda mevcut olanlar, bugüne kadar yaptıklarımızın toplamıdır.
Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz ilerleme, daha önceden gideceğimizi açıkladığımız yoldaki ilerlemeden başka bir şey değildir.
Sizin kabul etmeye hazır olduğunuz bütün düşünceleriniz ruhunuzu etkileyecektir; yolunuzu aydınlatmak için iyi düşünceleri yakalayınız ve bu pozitiflik sizin hayatınızı kutsal çağlayanlara dönüştürecektir.
Eğer bir hata yaparsanız üzülmek için durmayınız; konu üzerinde inceden inceye düşününüz ve yapılan hayatı düzeltiniz. Çünkü ancak bu şekilde yapılan hatalardan ders alırsınız.
Birlikte yaşamayı öğrenemediğimiz takdirde yaşamak çok zordur.
Dışarıdaki hayatımız içimizin bir yansımasıdır.
Yaşamak bir doğa kanunudur, ancak bireysel yaşam hepimizin kendinin eseridir.
Başkalarının deneyimlerini her eleştirdiğimizde, en zayıf noktalarımızı düzeltmemiz gerektiğine işaret ediyoruz demektir.
İşiniz kendinizin olduğu gibi, hedefiniz de içinde bulunduğunuz yoldur.

 

Siz Kimsiniz?

Silver Birch

Siz kimsiniz, biliyor musunuz? Siz ancak bedeniniz vasıtasıyla ifade olunan yönü biliyorsunuz, fakat o cevher ancak onun ötesindeki daha büyük benliğinizden, iğne ucu gibi ayrı, bağımsız, ufak bir zerredir.
” Kendiniz olan” ile “kendiniz olmayan”ı birbirinden seçmeye çalıştığınız zaman, aslınızın ne olduğunu keşfetmeye başlamışsınız demektir. Ufacık dünyasal hayatınızda varlığınızın bütününü ifadelendirebilmiş olduğunuzu mu zannediyorsunuz? Ve şu anda kaydettiğiniz şuurunuzun, daha büyük ve bütünlüğe sahip şuurunuzdan, yani asıl kendinizin (aslınızın) ufacık kısmından başka bir şey olduğunu mu zannediyorsunuz?
Şu halde hangisinin sizin kendi düşünceniz, tahayyülünüz, hangisinin size daha büyük benliğinizden veya sizi kendisine alet eden daha yüksek alemlerden gelen izlenimler ve yol göstermeler olduğunu nasıl tayin edebilirsiniz?
Doğru ve uygun perspektif edinmeniz gerek. Maddi bedenler vasıtasıyla kendisini ifade etmekte olan ruhsal varlıklar olduğunuzu, ruhun, sizin yüce kısmınız olduğunu fark etmelisiniz. Üstün olan ruhtur, tabi olan beden. Ruh efendidir, beden hizmetkar. Ruh kraldır, beden ise halk. Ruh sizin ilahi olan kısmınızdır. İşte o ruhun ta kendisidir ki bütün kainatı yaratmış, varetmiş ve ona biçim vermiştir.
Bu bilgiyi kabul ettiğiniz zaman demek olur ki ruhunuz artık hazırdır. İnsanların çoğu, varlıklarının hakikati olan, varlıklarının esas kaynağı olan daha yüksek tabiatlarından halen habersizdirler.
Ruhsal varlıklar olduklarını ve kendilerini maddi bir bedenle ifalendirdiklerini ve bunun için yeryüzünde bulunduklarını anlamazlar.
Bir ruhları olduğuna inansalar bile, kendilerini, ruha sahip bir beden olarak düşünürler; halbuki onlar bedene sahip ruhturlar. Gerçek siz ruhtur, ilahi ve ebedi olan.
Beden, maksada hizmet etmek üzere şekillendirilmiştir. Bu form, içinde geçici bir varlığa sahiptir. Vazifesi tamamlanınca geçip gider. Ruh, doğum yoluyla bedenlenir; önemli olan ruhtur. Bu bilgiyi alabilmeniz, içinizdeki ilahi yönün uyanmış olduğuna işarettir. Siz, engelleri ve bağları kırmışsınız demektir. Tohum çiçeklenmeye başlamıştır. O, yolunu karanlıklardan yukarıya, aydınlığa doğru zorlayıp açmıştır.
İşte o zaman siz varlığın gerçek uyumunu bilfiil yaşamaya başlarsınız ki, dünya yüzündeki mevcudiyetin içinde, ruhsal tabiatın kendine has, tam ve doğru faaliyetlerini göstermesine izin vermeden yaşayanlar, tıpkı bedence kör, sağır ve dilsiz olan kadar imkanları daralmış kimselerdir.
Ruhsal tabiatınız kendisine gelmiştir. İlahi olan uyandırılmıştır. O, sizin tekamül yolunuzda, hayatın sadece yüzeyde olan değerlerini değil, ruha ait bütün zenginliklerini elde etmeye hazır bir safhasına ulaştığınızı gösteren bir göstergedir. Ruhun zenginlikleri, dünyanızın bütün mücevherlerinden daha büyük, daha güzel, daha parlaktır. Diğerleri küflenip, paslanıp, çürüdükten çok sonra da onlar baki kalacaklardır.

 

İyileştirmek

Andre Luiz

Şahsi durumunuzu, işinizi, okulunuzu ve benzeri her şeyi her zaman iyileştirmeye çalışınız. Sonuçta etrafınızdaki yaşamı da iyileştirdiğinizi göreceksiniz.
Vazifemizin tam yapılması, bizim her zaman en değerli korunmamızdır.
Her zaman yapabildiğiniz ölçüde nezaketinizi artırınız.
Başkalarının yararı için yapmak zorunda olduğumuz görevin biraz daha fazlasını yapmak, bizim yararımıza sempati jeneratörü yaratmaktır. 
İyiye hizmet etmeyen her şeyi unutunuz ve sonunda daha iyi hissettiğinizi göreceksiniz.
Şikayet etmek yaralamaktır.
Eğer siz yenmek istiyorsanız yorgunluk yerine gülmesini öğreniniz.
Ailemiz bizim kendi üretimimizi yaptığımız tarlamızdır.
Başarı beklentisi çalışmayı bırakmamak demektir.
Diğer insanların gidişatına zarar vermemek için, mutsuz duygularınızı açığa vurmayınız.

 

Yolculukta

Varlık: Andre Luiz

Yolculuğunuz sırasında, mutluluk ve güzel duygularınızı yol arkadaşlarınızla paylaşınız.
Gerçek ruhçu iyi bir şeyler yapma fırsatını hiçbir zaman kaybetmez.

Yanınızdaki yol arkadaşlarınıza iyi davranınız. 
İmanınızın kalitesi hayatın her aksiyonunda kendisini gösterir.

Doğal bir halde vermek, en çok ihtiyacı olan insanlar için en yerinde olandır.
Basit bir mimik bile bir şeye neden olabilir.

Amaçlarınızı unutmadan, aklı başında ve detaylı olarak hazırladığınız bir çalışma sizi, varış noktasına ulaşmaktan alıkoyacak sendelemelerden kurtarır.
Sezgileriniz uyanık olmanızı sağlar.

Yolculara karşı etkili ve ortak yaklaşımlarınız, iyi niyetinizi gösterir.
İyimserlik barış ve sempati yaratır.

Arkadaşlara verilen dikkat, bütün önerilerin saygı ile korunması ve takdir edilmesine, mesajların ve haberlerin taşınmasına vesile olur.
Dostluk içindeki alışveriş, yalnızlığı parçalar.

Çeşitli işlerde hizmet veren kişilere, ayrım göstermeksizin iyi davranmayı, saygı göstermeyi, nazik ve samimi olmayı unutmayınız.
Yürüyen kişi, bastığı yere izini bırakır.