Ölüm ve ÖYD

Ölüm ve Ölüme Yakın Deneyimler 

Gülfer Ülgentay-

Doğum ve ölüm gerçeği hayatımızdaki göreceli olmayan tek gerçektir. Hepimiz bir gün öleceğimizi bildiğimiz için kendimize göre ölümle ilgili doğal bir kabullenişimiz vardır. Fakat ölümün nasıl bir şey olduğunu ve gittiğimiz yerin nasıl bir yer olduğunu çok fazla düşünmeyiz, bu konuları araştırmak pek aklımıza gelmez. Ancak çok yakın bir sevdiğimizin ölmesi durumunda ölüm hakkında biraz daha çok düşünürüz. Ve ölümden sonra, gerçekten bir varoluş söz konusu ise, neler olmaktadır?

Ölüm ve ötealem konusu daha ziyade dinleri ilgilendiriyormuş gibi görünse de, elimizde ötealem ile ilgili farklı kaynaklardan edinilmiş çok fazla bilgi mevcuttur. Bu bilgiler, ötealemin nasıl bir yer olduğu, insanların varlıklarını nasıl devam ettirdikleri hakkında , hem tecrübe edip geri dönen varlıklardan ki buna öyd adını veriyoruz. Hem de medyomlar vasıtasıyla irtibat kurulan ruhsal varlıklardan aldığımız yöntemsel bilgilerdir.

ÖYD NEDİR?

ÖYD; bireylerin klinik olarak ‘’ölü’’ kabul edildikten sonra yeniden diriltildikleri ve kendilerine gelmelerinin ardından, bu deneyim sırasında fiziksel bedenlerini terk ettiklerini ve ölümden sonra gidilen alem olduğu anlaşılan bir yeri ziyaret etmiş olduklarını anlattıkları olaylardır. Bir başka tanımlamayla ÖYD’ler; trafik kazası geçirenlerde, kalbi duran ve tıbbi müdahale ile tekrar canlandırılan insanların klinik olarak ölü sayıldıkları ama biyolojik olarak ölmedikleri durumlarda yaşanan beden dışına kayıştır. Yani ÖYD, şuurun bedenden ayrılması ve etrafında olup bitenleri, kendi bedenine yapılan müdahaleleri, doktor ve hemşirelerin hareketlerini, hastane koridorlarında bekleyen yakınlarını, bitişik odada neler olup bittiğini görmeyi ve konuşulanları işitmeyi sürdürmesidir.

ÖYD ‘ler; bize ölümün bir son olmadığını, bizim düşünen ve algılayan yanımızın beyin veya beden olmadığını ispatlayan değişik şuur hallerinden biridir. Beden dışına kayan şuurun algılamaları devam eder. Uygun koşullar altında şuurumuz -bizim düşünen, algılayan parçamız fiziksel bedenden ayrılabilir ve dilediği herhangi bir yerde bulunabilir.

ÖYD YAŞANAN DURUMLAR

ÖYD’ler; daha çok trafik kazası geçirenlerde, kalp krizi geçirip çok kısa bir süre de olsa kalbi durup tekrar tıbbi müdahale ile hayata döndürülenlerde, uzun süre komada kalanlarda ya da boğulma vakalarında ortaya çıkmaktadır.

ÖYD’nin TARİHÇESİ

Gerçekte ÖYD’lerin tarihi çok eskilere uzanmaktadır. “Mısırın Ölüler Kitabı”nda, “Tibetin Ölüler Kitabı”nda, Eflatun’un “Devlet” adlı kitabının onuncu bölümünde, orta çağ yazar ve ressamlarının eserlerinde, 6. Yüzyılda büyük Gregor’un Diyaloglarında bir dizi ÖYD kaydedilmiştir. Ayrıca Harvard Ünversitesinde din araştırmaları okutmanı olan Carol Zaleski ‘’Öte dünyaya yolculuklar ‘’ adlı son kitabında Ortaçağ edebiyatının ÖYD örnekleriyle dolu olduğunu belirtmiştir. ÖYD’ler Sufilerin öğretilerinde de anlatılmakta olup, insanlığın en başından beri bu fenomeni bildiğini göstermektedir.

BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

ÖYD’ler hakkında klinik açıdan düşünmeye başlanması, 1871 yılında İsviçreli bir jeolog olan profesor Albert Heim’ın yayınlamış olduğu ve bir dağ tırmanışı sırasında kendisinin ve arkadaşlarının düşüp, yaşamış oldukları ÖYDyi anlattığı ‘’Düşüşte Ölüm Üzerine Notlar’’ adlı kitaba dayanır. Tıp alanında yapılan çalışmalar, ilk kez 1970’lerin birinci yarısında Dr. Raymond Moody ve Dr. Michael Sabom tarafından yüzlerce hasta ile görüşmeler, titiz sorgulamalar, istatistikler sonucu Amerikan kamuoyunun ve insanlığın dikkatine sunulmuştur. ÖYD’ler ile ilgili bir başka önemli araştırmacı ise İsveçli psikiyatrist doktor Eizabeth Kübler Ross’dur. Ross, ÖYD ve ölüm problemleri üzerine ihtisas yapmıştı. Ölmekte olan hastalarla ve hayata tekrar döndürülen hastalarla yapmış olduğu kendi araştırmalarının sonuçlarının; Dr. R. Moody ve M.Sabom tarafından toplanan bilgilerin, kendi araştırmasındaki sonuçlarla şaşırtıcı benzerliklerinden çok etkilendiğini belirtmiştir. Ve bunları yayınladığı kitaplarda aktarmıştır.

Dr. Raymond Moody’nin kitabı best seller olmuş ve kitapta anlatılanların ışığında, tıp dünyasından başkaları da kendi araştırmalarına başlamıştır. Bunlardan biri de Connecticut Üniversitesi’nden psikoloji, profesör Kenneth Ring idi. Ring, 1977 de konuyla ilgilenen diğer profesyoneller ile birlikte başta Raymond Moody, Michael Sabom, Bruce Greyson olmak üzere ölüme yakın deneyimlerin bilimsel çalışmaları birliği adında bir organizasyon kurarak bu deneyimle ilgili raporları topladı. Bu organizasyon sonradan IANDS International Asssociation For Near Death Studies (Uluslararası Ölüme Yakın Deneyim Araştırmaları Birliği) haline geldi. Ring 1980 yılında; yapmış olduğu araştırmalarını ‘’ Ölümde Yaşam’’ ( Life at Death)adlı kitabında yayınladı.

Çocuklardaki ÖYD’leri araştıran bir başka doktor ise pediatrist Melvin Morse idi. Morse; ÖYD’lerin diğer aleme yapılan yolculuklar olarak kabul edilebileceğini söylemiştir. Ayrıca ölüme yakın deneyimlerle ilgili binlerce hastayla yaklaşık 26 yıl boyunca çalışan ve kendisi de 3 kez öyd yaşayan araştırmacı P.M.H Atwater da hem çocuklarda hem yetişkinlerde ölüme yakın deneyimleri ortaya koyan pek çok çalışma yapmış ve bunları yayınlamış olduğu 7 ayrı kitapta toplamıştır.1981 yılında yapılan bir Gallup araştırması sekiz milyon yetişkin Amerikalının bir ÖYD deneyimlemiş olduğunu ortaya koymuştur.

ÖYD’NİN 4 AYRI TÜRÜ

Araştırmacı P. Atwater’a göre ÖYD’lerin 4 ayrı türü bulunmaktadır. Bunlar;

  • BAŞLANGIÇ DENEYİMİ (Sevgi dolu hiçlik)%76 çocuklarda %20 yetişkinlerde
  • KÖTÜ YA DA CEHENNEMSİ DENEYİM(içsel arınma ve insanın kendisiyle yüzleşmesi) %3 çocuklarda %15 yetişkinlerde
  • İYİ YA DA CENNETSİ DENEYİM(Güven ve insanın kendini değerlendirmesi)%19 çocuklarda %47 yetişkinlerde
  • AŞKIN DENEYİM(Genişletici açıklamalar ve dönüştürücü gerçekliker)%2 çocuklarda %18 yetişkinlerde görülmektedir.

ÖYD’NİN AŞAMALARI VE YAŞANAN ORTAK NOKTALAR

ÖYD sırasında bedeninden uzaklaşan ruh varlığı için bedensel acılar sona erer. Birey, doktoruna veya yakınlarına kendisini duyurmak isteyip de duyuramadığını anladığı zaman ölmüş olduğunu idrak etmeye başlar. Yakınlarına, ölmediğini söylemek ister ama bir türlü irtibat kuramaz. Kendisini bedeninin üzerinde havada süzülür durumda bulur. Daha sonra, uzak, ucunda parlak ışık bulunan bir tünelden geçerek, aşkın bir aleme (şuur durumuna) varır. Burada, daha önce ölmüş akrabaları ve dostlarıyla ya da kişilerin algılamalarına göre değişen ve büyük bir şefkat duygusu yayan ışıklı ruhsal varlıklarla karşılaşır. Tümüyle farklı bir gerçeklik düzeyine gerçek bir yolculuk yapar. Genellikle tanımlamaz güzellikte bir müzik duyar ve gözlerinin önünden daha önce hiç görmediği güzellikte görüntüler geçer, bu ışıkla dolu dünyada hiçbir acı ve korku duymuyordur, içini neşe, sevgi ve barış duyguları kaplar. Tüm yaşamı gözlerinin önünde panaromik bir biçimde yeniden canlanır. Birey, içinde bulunduğu ortamda öylesine rahat ve sükûnet halindedir ki, bedenine geri dönmek istemez. Ancak, kimi zaman henüz zamanı gelmediğine ikna edilerek, kimi zaman çocuğunu veya eşini bir daha göremeyeceği hatırlatılarak bedenine dönmesi sağlanır. Çünkü bu varlıkların doğmadan önce yaptıkları hayat planına göre henüz yapmayı planladıkları işleri bitmemiştir. Bir başka ifade ile dünyadan ayrılma zamanı gelmemiştir.

Ünlü psikanalist Carl Jung ‘da yaşadığı bir ölüme yakın deneyim sırasında gördüğü vizyonların güzelliğini, vecd halinde bulunma hislerini, sakinlik ve huzurun çok yoğun olduğunu ve bunları ifade etmenin çok zor olduğunu öne sürmüştür. Ayrıca doktor Elizabeth Kübler-Ross’un ölmekte olan hastalarla yaptığı sohbetlerde, bu hastaların da ÖYD yaşayıp da tekrar hayata döndürülen kişilerle çok benzer bilgiler aktardığını görüyoruz. Ölmekte olan hastalar son sözlerinde; orasının ne kadar güzel, ne kadar huzur verici olduğunu, bütün ağrılarının nasıl yok olduğunu dile getirmişler; kendilerini selamlamaya gelen daha önceden ölmüş olan akraba ve arkadaşlarını gördüklerini belirtmişlerdir. Araştırmalar, yaşanan her ÖYD’nin birbirine benzer noktaları olabildiği gibi, birbirinden farklı deneyimleri de kapsayabildiğini ortaya koymuştur. Genellikle 9 temel başlıkta toplanan ÖYD’nin temel niteliklerinin hepsini birden deneyimlemek tam bir ÖYD anlamına gelir. Bu ender görülen bir şeydir. Çoğunlukla ÖYD yaşayan kişiler bu temel niteliklerin sadece birkaç tanesini de yaşayabilir. Ancak bu niteliklerin 9’unu birden yaşamamış olmak daha sonra göreceğimiz ÖYD deneyiminin dönüştürücü etkisini asla azaltmamaktadır. Bu aşamaları deneyimleyen hastaların kendi ifadeleri ile bu 9 aşama şu şekildedir:

 

1.Ölmüş Olma Hissi;

Anlatması zor. Öyle bir zamandı ki artık kocamın karısı değildim. Anne ve babamın evlatları değildim. Tam olarak ve bütünüyle bendim.(kalp krizi geçirmiş olan 65 yaşında bir hasta.)

 

2.Sükunet ve Rahatlama;

Sanki beni dünyaya bağlayan ipler kesilmiş gibiydi. Dolayısıyla artık ne korkum kalmıştı, ne de bedenimi hissediyordum. Doktorların yardıma çalıştıklarını duyuyordum, fakat bu benim için hiçbir şey ifade etmiyordu. (trafik kazası geçiren bir hasta)

 

3.Bedeni Terk Etme;

Hastane yatağında yatan bedenime tepeden bakıyordum. Çevremde telaşla hareket eden doktor ve hemşireler vardı. Odanın içine bir makine getirdiklerini gördüm, daha sonra bunun kalp durduğunda kalbe şok uygulamak için kullanılan makinelerden biri olduğunu öğrendim. Bir rahip geldi ve son duamı okumaya başladı. Sanki tiyatro salonunda sergilenen bir oyunu izleyen bir seyirci gibiydim. Sonra bedenime geri döndüm. Kendime geldiğimi ve ayakucumdaki diğer kendimi araştırdığımı hatırlıyorum.(İlaç alerjisinden neredeyse ölen bir kadın)

 

4.Tünel Deneyimi;

Fırtına çıktığı sırada golf oynuyordum ve bir anda yıldırım çarptı. Birkaç saniye bedenimin üzerinde asılı kaldım, sonra bir tünelin içine doğru çekilmeye başladım. Etrafımda görebildiğim hiçbir şey yoktu, fakat büyük bir hızla yukarı çıktığım duygusundaydım. Öbür uçta gözüken ve giderek artan ışığı görünce açık bir şekilde bunun bir tünel olduğunu anladım.

 

5.Işıktan İnsanlar;

Bir tünelden geçtikten sonra, bir grup insan tarafından karşılandım. Sanki fener gibi hepsi de ışık saçıyorlardı. Bulunduğum yerde aynı şekilde ışıyordu ve oradaki her şey ışık içindeydi. Orada karşılaştığım kişilerin hiç birini tanımıyordum ama bana büyük bir sevgi duyduklarını hissedebiliyordum.(kalp krizi geçiren 10 yaşında bir çocuk)

 

6.Işıktan Varlık;

Büyük çiçeklerle dolu bir bahçede kendime geldiğimi hatırlıyorum. Bahçe ılık, aydınlık ve güzeldi. Etrafıma bakındım ve o Varlığı gördüm. Bahçe olağanüstü güzeldi fakat onun yanında her şey sönük kalıyordu. Onun tarafından bütünsel anlamda sevildiğimi ve bütünsel anlamda beslendiğimi hissettim. O güne kadar bildiğim tüm duyguların içerisinde en sevinç verici olanıydı. Aradan bu kadar sene geçmesine rağmen bu duyguyu hala hissedebiliyorum.(çocukluğunda geçirdiği bir ÖYD’yi tanımlayan orta yaşlı bir bayan)

 

7.Hayatın gözden Geçirilmesi;

Işıklı bir varlık beni kuşattı ve hayatımı gösterdi bana. Burada gördüğünüz şeylerden bazıları hoşunuza gitmeyebilir, fakat bunların ortaya çıkması sizin kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Bu tekrarda ben küçük bir kızken olan bir olayın özel bir yeri vardı. Kız kardeşimin paskalya sepetinde benim çok istediğim bir oyuncak olduğu için sepeti kapıp kaçmıştım. Tekrar sırasında kız kardeşimin yaşadığı hayal kırıklığı, yitirme ve gücenme duygularını aynen hissettim. İncittiğim ve kendilerini iyi hissetmelerine neden olduğum kişilerin ta kendisi oldum.(23 yaşında ÖYD yaşayan bir bayan)

 

8.İstenmeyen Dönüş;

Hayatımın tekrarından sonra bedenime geri dönmeyi istemedim. Orada rahattım ve beni kuşatan ışık saf sevgiydi. O ışıktan varlık bana geri gitmeyi isteyip istemediğimi sordu ve ben “hayır” diye yanıtladım. Fakat geri dönemem gerektiğini, yapılacak işlerim olduğunu söyledi. Ardından bedenimin içine doğru çekildim. Bir anda yatağımdaydım ve elinde şok aletiyle yanımda duran doktora bakıyordum. O anda yeniden hayata döndürüldüğüm için büyük bir kızgınlık duydum. Doktora bunu bir daha asla yapma diye bağırdım. Bu tavrım beni var gücüyle yaşatmaya çalışan meslektaşımı şok etmişti. (kalbi durduktan sonra tekrar çalıştırılan bir kardiyolog)

 

9.Kişilikteki Dönüşüm;

Hastanede kendime geldiğimde gördüğüm ilk şey bir çiçekti ve bu beni ağlattı. İster inanın ister inanmayın ama ölümden geri döndüğüm o ana kadar meğer ben hiçbir çiçeği gerçek anlamda görememişim. Öldüğüm zaman öğrendiğim bir şey, hepimizin büyük canlı bir evrenin bir parçası olduğumuzdur. Eğer bir başkasını, veya canlı bir varlığı kendimizi incitmeksizin incitebileceğimizi düşünüyorsak, çok yanılıyoruz demektir.(ağır bir kalp krizi atlatan bir iş adamı)

 

ÖYD sırasında yaşanan bu temel niteliklerin bu sırada beyin tarafından üretilen bir takım görüntüler, halüsinasyonlar olduğunu ileri süren ÖYD‘leri kabul etmek istemeyen ya da çok şüpheci yaklaşan doktorlar ve araştırmacılar da olmuştur. Ancak ÖYD yaşayanların aktardıkları pek çok somut bilgiler de vardır. ÖYD yaşayan hastalar, kendilerine yapılan müdahaleler sırasında doktorların konuşmalarını, müdahalenin her türlü ayrıntısını aktarmışlardır. Ayrıca hastane koridorlarında bekleyen yakınlarının o sırada üzerlerinde hangi kıyafetlerin olduğu, dışarıda bekleyen tüm aile yakınlarını tek tek bildirdikleri belirtilmiştir. Bir vakada ise bir hasta ÖYD sırasında kendisini hastane binasının üzerinde süzülürken gördüğünü ve bu sırada çatının bir bölümünde normalde hiçbir kat pencerelerinden görülemeyecek bir yerde tek bir erkek ayakkabısı gördüğünü belirtmiş ve bu bilginin kontrolü için hastanın tarifine göre çatıya bir görevli gönderildiğinde orada gerçekten duran tek erkek ayakkabısı tespit edilmiştir.

 

DENEYİM SONRASI ETKİLER

ÖYD yaşayan birey kendi derin şuurunun farkına varır ve gerek kendi derin şuurundan gerekse rehber varlıklardan bilgi alarak gerçekte kim olduğunun ve niçin yeryüzünde bulunduğunun ayrımına varır. ÖYD, gel geç dünya değerlerine gömülmüş bir varlığın uyanması için meydana gelmiş bir yardımdır adeta.

ÖYD yaşayan kişilerin hayata karşı olan tutumlarının derinliği ve yönü değişir. Ölüm endişesi tamamen yok olmasa da azalır. Ölüm dediğimiz geçişin ne olduğunu önceden görmek ayrıcalığına ulaştıkları için anlayış ve kişiliklerinde tamamen pozitif yönde bir değişim olur. Tüm varlıkların sevilmeye layık olduğunu kavrarlar. Sevgi ve evrensel bilginin, ruhsal bilginin, hayattaki tek önemli şey olduğunu anlarlar. Önemli olanla önemsiz olanı ayırt etmeyi öğrenirler.

Dinsel inançlarında dinlerin şekilselliğinden uzaklaşma ve ruhsal bilgiler ışığında yaşama eğilimi başlar. Aşkın bir pozitifliğin her şeyi kapladığına inanırlar.

Hayata bireysel bir pencereden değil daha küresel bir pencereden bakarak anlayışlarında derinleşirler ve yüzeysellikten uzaklaşırlar. Hepimizin kozmik şuurla bağlantılı varlıklar olduğumuzu ve bu nedenle öz itibarıyla farklı olmadığımızı anlayıp hoşgörülü ve toleranslı olurlar. Varlıkların bu dünyaya niçin doğduklarını idrak ederler. Yardımlaşma ve dayanışma yasasının en önemli yasalardan biri olduğunu kavrayıp geri kalan ömürlerinde hizmet etmeyi, bilgilenmeyi ve sevginin uygulanmasını ön planda tutarlar.

 

ÇOCUKLARDA ÖYD

Araştırmacı Dr. P. Marie Atwater’ın belirttiğine göre, bugünün çocukları, daha önceki nesillerden gerçekten çok farklı; olağan dışı zekiler ve hatta yetenekliler; geçmiş yaşam kaynaklı, dünya dışı, ya da çok boyutlu olsun olmasın yabancı varoluşlar ile özdeşleşebilir haldeler ve doğal yaratıcı sezgilere sahipler. Ölüme yakın deneyimler üzerine geçmişte yapılan araştırmalar, yetişkinlere odaklanıyordu.

Çocuklarla ilgili ilk çalışmaları yapan bir pediatrist olan doktor Melvin Morse ‘du. Daha sonra 1999 yılında yayınlamış olduğu ‘’Yeni Çocuklar ve Ölüme Yakın Deneyimler’’ adlı kitapta çocuklarla ilgili çok daha geniş kapsamlı bir araştırmayı bize sunan Dr. P. Atwater olmuştur. Atwater’a göre her yaştan çocuk ÖYD yaşayabilir. Yeni doğanlar ve bebekler de buna dahildir. Atwater , 277 çocuk üzerinde yapmış olduğu araştırmaya dayanarak , çocukların aktardığı ÖYD deneyimlerinin çoğunun yetişkinlerinkine göre daha basit olduğunu söylemektedir.

Çocuklarda ayrıca %70 gibi bir oranda ‘’öyd sırasında meleklerin ziyaretinden’’ söz edilmektedir. ÖYD yaşayan çocukların ortak olarak dile getirdikleri bir başka ifade ise ‘’Kendimi çocuk bedeni içinde bir yetişkin gibi hissediyorum’’ ifadesiydi. ÖYD yaşayan çocukların birçoğunda görülen ortak dönüşümler ise oldukça şaşırtıcı ve etkileyicidir. En çok görülen IQ’lardaki artıştır. ÖYD deneyiminden hemen sonra birçoğu, eşsiz yaratıcı ve sezgisel zihinlere, birçok yeti artışına, doymak bilmeyen bir meraka ve ender görülen bir öğrenme yeteneğine sahip olmaktadırlar. Bunların tümü açıklayıcı olabilecek herhangi bir genetik işaret olmaksızın gerçekleşmektedir. Bunun nedeni daha çok çocukların ÖYD yaşadıkları dönemde temel beyin gelişim sürecinin halen devam ediyor olmasından kaynaklandığı belirtilmektedir.

 

ÖYD SONRASI YAŞANAN DÖNÜŞÜMLER

*Ölüm kaygısında azalma *Hayattan daha çok tat alma * Psişik yeteneklerde artış; duyular dışı algılama güçlenir, şifa, telepati, önceden bilme ve otomatik yazı gibi yetenekler ortaya çıkmaktadır.

* Zeka kapasitesinde artış *Çok daha duyarlı sevgi dolu bir varlığa dönüşme söz konusu olabilir.

 

GÜNÜMÜZDEKİ ÖYD ÇALIŞMALARI

1977 yılında Dr.Keneth Ring önderliğinde pek çok araştırmacının bir araya gelerek, ÖYD ile ilgili bilimsel çalışmalar birliği adı altında bir organizasyon kurdular. 1981 ‘de bu konuda çalışmalar yapan dünya üzerindeki tüm araştırmacılara ve bu deneyimi yaşayan kişilere yardımcı olmak amacıyla uluslararası bir birlik olarak çalışmalarına devam etti ve uluslararası ölüme yakın deneyimler çalışmaları birliği kısaca IANDS olarak adını değiştirdi ve hala günümüzde dünyada bu konudaki tüm bilimsel çalışmaları toplayan, dünyanın bir çok yerindeki ÖYD yaşayanları ve araştırmacıları bir araya getiren tek kuruluştur. Ölüme yakın deneyimleri ve bu deneyimin insan şuuruyla bağlantısını araştırmaktadır. www. Iands.org adresinden ulaşılabilir. Birliğin eğitim amaçlı pek çok çalışmaları vardır, çeşitli konferanslar verilmekte ayrıca internet üzerinden ÖYD kursu verilmektedir. İnternet sayfasındaki bilgi formunu gönderip bu kursa katılabiliyorsunuz. IANDS internet sayfasında Amerika ‘da sağlık programları yapan Dr. Mehmet Öz’ün bir programında ÖYD’ yi deneyimleyen bir doktor ile yaptığı röportajın görüntüleri de yer almaktadır.

 

SONUÇ

ÖYD’lerden elde edilen kanıtlar; Tanrının intikamcı olmadığını, bizleri yargılamadığını veya mahkum etmediğini, günahlarımız için bize kızgın olmadığını işaret etmektedirler. Bütün yapılan araştırmalar ve raporlar, ortak bir mutabakat içinde, elbette ki yargılamanın olduğunu ancak, bütün yargılamanın, ışık varlıktan değil de bireyin kendi içinden geldiğini belirtmektedirler. Görünen odur ki aslında, Tanrının bize vermeye açık olduğu tek şey koşulsuz sevgidir. Tamamen sevgi dolu olan ve yargılamayan Tanrı anlayışı, pek çok dinsel öğretiyle çelişmektedir. ÖYD üzerindeki araştırmalar şu net sonuçları ortaya koymuştur: ÖYD yaşayanlar çoğu dünya dinlerinde ortak olan temel değerleri doğrulamaktadırlar. ÖYD yaşayanların hem fikir olduğu şey, yaşamın amacının bilgi ve sevgi olduğudur. ÖYD’nin değiştirici etkileri üzerinde yapılan çalışmalar gösteriyor ki zenginliğin, statünün, maddi sahiplenmelerin kültürümüzdeki değerleri çok daha az önemli bir hale dönüşüyor ve sevginin uzun ömürlü vicdani değerleri, başkalarını önemsemek, ilahi yükseliş ile ilgili bilgi elde etmek çok daha büyük önem kazanıyor.