Neden Maya Takvimi
Maya takvimini ne yapacağız? Başka bir takvime ihtiyacımız yok ki! Bu cümle, Orta Amerika’da doğan büyük uygarlıkların bilgisini önemsemeyişimizin bir özeti gibidir. Haksız da sayılmazdık çünkü Maya veya Aztek uygarlıkları hakkında edindiğimiz bilgi, gerçeği değil de bu bilgileri insanlığa aktaranların kendi düşüncelerine uygun hale getirilmiş farklı yorumlamaları içermekteydi. Dünya tarihinin yeniden yazıldığı bu günleri görenlerimiz için bu, yeni bir haber sayılmaz, değil mi? Ama o kültürlerin, üstünde ormanların büyüyüp geliştiği taşlara kazıyıp ipucu olarak bize bıraktıkları şeyler, yeni ve önemli bir haberdir.
Kültürümüz ve yaşam tarzımız, bu yerli kültürlerle karşılaştırıldığında, doğal ortamdan ve yaşamın “doğal sikluslarından” mahrumdur. Bizim kafayı rahatlığa ve şaşaaya taktığımız ve hatta bunlara bağımlı hale geldiğimiz söylenebilir. Muhtemelen, tanıdığınız insanların % 5’inden azı, size şu an Ay’ın hangi evresinde olduğunu söyleyebilir. Peki geri kalanı neden söyleyemez? Çünkü dikkat etmiyorlardır.
Eğer, mesela annemizle iyi bir ilişki içinde olmak istiyorsak, ona dikkat sarfetmemiz ve ilgi göstermemiz gerekmektedir. Aynı şekilde, eğer bahçenizdeki bitkileri sever ve onlarla konuşursanız, onlar daha çok ve daha iyi büyürler. Kuantum fizikçiler, bütün realitemizin “yukarısı, aşağısı gibidir” prensibine bağlı olarak yapılandığını artık kanıtlamışlardır; mikroskobik ölçekte olandan galaktik ölçekte olana dek herşey yaradılışın modelini tekrar eder.
Yani bu şu demektir: “Bitkileriniz ve anneniz için iyi olan şey, aynı zamanda Dünya Ana için de iyidir.” Peki ama bütün bir gezegen için nasıl dikkat sarfedebilirsiniz? Çok kolay, doğal siklusların zamanlamasına dikkat ederek. Sadece bu doğal siklusları ya da devrelere dikkat etmekle bile, onlara saygınızı gösterirsiniz.
Bir ırk olarak evrimleşmemizin arka planında yatan bu önemli modellerden zihinsel biçimde kopmuş oluşumuz, bir duygusal dengesizliğe sebep olmuştur. Biz bu dengesizliği, savaşlar ve çevre kirliliğiyle açığa çıkarmaktayız. Dünya Ana’nın rahatsızlığı ise “garip hava koşulları”, patlayan volkanlar ve sıklaşan depremlerle açığa çıkmaktadır. Tüm bunların nedeni ise… artık dikkat sarf etmiyor oluşumuzdur. Eğer Dünya Ana’yla ilişkimizi cidden iyileştirmek istiyorsak, gittikçe daha fazla sayıda kişinin yaptığı gibi, “keyif için harcadığımız zamanımızın” birazını da bu doğal sikluslara dikkat ederek geçirebiliriz. Ayın yükselişini izlemek, güneşin doğuşunu seyretmek, bulunduğunuz yerden kuzeyi, güneyi, doğuyu ve batıyı bulmak. Bunların hepsi doğal devrelerdir. Çok zor bir iş sayılmaz, değil mi?
Mayaların kutsal takvimi Tzolkin, saptayabileceğimiz her türlü devrenin zamanlamasını tarif etmektedir. Nükleonunun yörüngesinde dolaşan elektronun frekansından tutun da müzik gamına ya da ekinoksların presesyonu olarak bilinen 26.000 yıllık devreye kadar. Bu takvim sistemi, hepsini birden yapabilmektedir. Bu harikulade kadim icat, gerçekten de Binary (İkili) sayı sistemini ve Fibonucciardışıklığını bir arada işlemektedir.
Mayaların kutsal takvimi, bu iki frekansı 13:20 oranında karıştırmaktadır. Bizim bu gezegendeki fiziksel mevcudiyetimiz, doğrudan 13:20 oranına bağlıdır. Ayın bir yılda 13 devresi vardır. İnsanın üreme devreleri de ayın devrelerini izler. 13, bedenimizdeki büyük eklemlerin sayısıdır. El ve ayak parmaklarımız 20 adettir. DNA’nızın kodonlarını oluşturan 20 farklı amino asit vardır.
13 x 20 = 260. Tzolkin takviminde 260 gün vardır. 260 gün ise 9 aydır yani insan türünün gebelik periyodudur. Maya takvimi hakkındaki kendi başınıza yapacağınız bir inceleme, burada bahsedemeyeceğimiz çok daha fazla örneği gözler önüne serecektir. Mayalıların bu takviminde “bir iş var” demek kafidir.
Sadece Maya takvimindeki günleri takip ederek bile bu takvim tarafından tarihlendirilen doğal devrelerin ardına takılabilir veya onlarla senkronize olabilirsiniz. Böylece, zamanınız daha doğal ve daha az mekanik olur. Ne kan, ne ter; sadece o günün ne olduğuna dair bir dikkat akışı. Zaten siz bu doğal devrelere gittikçe daha fazla dikkat edeceksiniz; tıpkı söz edildiği andan itibaren yoldaki “kırmızı arabalar”a daha çok dikkat edilmesi gibi.
Maya takvimi, biz onu kullanalım diye bırakılmıştı. Tzolkin bir araçtır; eğer bu gezegende yaşam devam edecekse, meydana gelmesi gereken değişimlere hazırlık yaparken zihin yapımızın da nazikçe ve kibarca yeniden ayar edilmesi için tasarlanmış bir araç.
1999 yılında yapılan Kahinler Konferansı’yla ilgili olarak Internet’ten alınan anonim yazıyı çeviren: Burak Erker